Hakkımızda

İŞTE BU BİZİM HİKAYEMİZ:

İsimlerin çok önemi yok, Ahmet, Mehmet, Ayşe veya Fatma, neredeyse çoğumuzun hayat hikayeleri birbirine yakın gelişmiştir bu sektörde, ruhumuzda masa başı işlerde çalışma hevesi yok, çoğunlukla babadan gelen bir sermayemizde yok, özgüvenimiz ve girişimci, savaşçı ruhumuz var.
Dünya'da çok hızlı gelişen network marketing sektöründe birileri bizim önümüzü açar ve bizlerin toparlayıcı liderlik vasıfları ve son derece minik sermayeler ile kaderimizi değiştirebileceğimiz, yaşam koşullarını yakalayacağımız paralar kazanırız.
Bazılarımızda bu işin çok üstüne düşmeden ufak tefek ek gelirler elde ederek, bu işin yine de güzelliklerinden yararlanırız. Lakin yine de göstermiş olduğumuz performansın karşılığında hak ettiğimiz kazanca ve refaha ulaşamamak en büyük sorunsalımızdı.
İşte bunları yaşayanlardan öne çıkmış, biz bazı liderler kendi aramızda sohbet ederken hep hayalimizdi, birlikte kooperatif gibi kendi şirketimizi kuralım ve tüm geliri kendi aramızda organizasyon şemasından dağıtarak kazanalım. Elbette bunun için sermayeye ihtiyacımız vardı.
Son yıllarda özellikle dijital sektörde çok duyduğumuz bir kavram gelişti, MELEK YATIRIMCI, ama bu melek yatırımcılar belli projelere, fikirlere yatırım yapar ve kar elde edebilmek için bu yatırımlarını sürdürürler, neticede yine hedeflerinde haklı olarak kar elde etmek vardır.

Bizim hikayemiz ise biraz farklı gelişti, daha doğrusu işimiz rast gitti ve biz bir adım daha ötede ÖZ MELEK YATIRIMCI ile karşılaştık :))
Neden mi böyle diyoruz açıklayalım. Bizim hayallerimizi dinleyen yatırımcımız zaten yıllardır istihdam sağlayan, yanında çalıştırdığı kişi sayıları arttığında, bundan çok mutluluk duyan bir iş insanı çıktı. Network marketing sektörünün kar topu gibi büyüyerek bir çığa dönüştüğünü, bu kadar çok insana başka bir sektörde, bu kadar kısa sürede istihdam yaratılmasının mümkün olamayacağını, networkteki bu büyümenin bir sihir gibi olduğunu dinleyip kavrayarak, ben bu işe varım dedi.
Peki niye bizim yatırımcımıza MELEK değil de ÖZMELEK yatırımcı diyoruz?
Çünkü bize yaptığı yatırımdaki amacı; bugüne kadar diğer iş kollarındaki yatırımları gibi kar elde etmek değil, sadece istihdam yaratmak.
“Ben kar elde etmek istemiyorum, size başlangıç yatırımı ile destek olurum, sonrasını siz sürdürürsünüz bu da benim başka bir sektörde sadece hayır için yaptığım bir yatırımım olsun” dedi.

Ancak bizler yani bu yatırım fikrini anlatıp kabul ettiren liderler olarak şu şekilde önerdik.
Her ticari işletme T.C Maliye'sine karşı kar elde ederek varlığını sürdürmek zorundadır.
Bizlerde her yıl en az %5 kar elde edelim, bu karı size, aldığımız yatırıma karşı ödeyelim, siz de bunu yine kendi hayır amaçlı projelerinizde kullanın teklifinde bulunduk.
O zaman ortaya şöyle bir sonuç çıktı; elde edilen karın %95 i, gerek kazanç planında resmi olarak belirlenen oranlar, gerekse de geriye kalan rakamın havuzdan temsilcilere dağıtılması ile dünyada dağıtılması mümkün olmayan yükseklikte bir prim sistemi ortaya çıktı.
İşte böylece BGON doğdu.

Yatırımcımızın da bizden tek isteği oldu, yapılan hayır gizli olduğunda daha makbuldür, ''Yapılan iyiliğin senden başka kimsenin bilmemesi en hayırlısıdır'' düşüncesinde ısrarlı olduğu için sadece yatırımın başlangıcını yapan liderler tarafından bilinecek sözünü verdik.
Sektörümüze destek verdiği için, Ülkemizin şu zor günlerinde istihdam yaratacağı için kendisine minnettarız.

Bu yatırımın yapılması için elbette bir tüzel ticari yapının olması gerekiyordu. Burada yola çıkan her bir lider, biz patron değiliz ve eşitliğimizi sürdürebilmek için ortak olmayacağız dedik. Çok güvendiğimiz bir yeddiemin gibi bir tüzel kişiliği olan dostumuzdan bize bu konuda destek verir misiniz dedik, o kişiye de resmiyette bize bu yolu açtığı için şükranlarımızı sunuyoruz.

İşte bu Dünyada çok az bulunacak bir iyilik hikayesi BGON'un kuruluş hikayesine dönüşmüştür Hepimize hayırlı, uğurlu ve bol bereketli kazançlar getirsin. Artık PATRONSUZ bir networkümüz var.